Elektronik Pazaryeri (Marketplace Marketing)

Gelişen teknolojiler sayesinde ticaret boyut değiştiriyor. Yeni pazarlama araçları sayesinde işletmelere, özellikle de üretim işletmelerine büyük kazanç imkanları doğuyor. Bu makalemizde Türkiye’de henüz tanınmayan “Marketplace Marketing” (Elektronik Pazaryeri Pazarlaması) kavramını ve uygulamalarını açıklayacağız. Üretim ölçeğiniz ne olursa olsun aracılar yerine nihai kullanıcıya ürünlerinizi sunabileceğiniz mekanizmaları tüm özellikleri ile açıklayacağız.
İngilizce “Marketplace” aslında hepimizin bildiği “Pazar yeri” anlamına geliyor. E-ticaretin bu alanında farklı üretici ve satıcılar aynı platformda toplanır, aynı pazarlama imkanlarına sahiptir, aynı depolama, sevkiyat ve iade koşullarına tabidir. Kısaca çok büyük üreticiler ve tanınan markalar küçük üreticiler ile aynı mekânda bulunurlar. Tüketiciler ise kuralların açık ve net olarak tanımlandığı ve işlemlerin güvenli olan bu platformlarda rahatlıkla alışveriş yaparlar.

Peki bu platformlarda nasıl ticaret yapılır?

Öncelikle platformlar ve çalışma biçimleri hakkında bilinmesi gerekenleri sıralayalım. Bu e-ticaret siteleri, uygulamalar ve diğer internet tabanlı mağazalar hukuki olarak Anonim Şirket olarak kurulurlar. En temelde sistem fiziksel hayattaki pazar yeri veya AVM sistemini elektronik ortama aktarılmış şekilde, sıkı kurallar ve düzenlemeler çerçevesinde çalışır.

Üreticiler/işletmeler tüm yasal belgeleri ile (elektronik katalogları, işletme kuruluşuna ait belgeler, marka tescilleri vb.) platformlara üyelik için başvururlar. Platform birimleri işletmenin kriterleri sağlaması durumunda üyelik sürecini başlatırlar. Bu süreç içerisinde işletmeden temel sözleşmeleri imzalaması ve zorunlu olduğu durumlarda gerekli API entegrasyonlarını yapmaları istenir. Üye işletmeden teslimat, iade ve garanti prosedürleri bu platformların kurallarına bağlı olarak yenilemesi istenir.

Ürünlerin teslimat ve iade süreleri bu platformlar için hayati düzeyde belirleyicidir. Rekabetin çok yüksek olduğu bu endüstride teslimat sürelerinin 12 saate kadar düşürüldüğü pratikler söz konusudur. Bu teslimat ve iade etkinliği ya işletmenin kendi alt yapısı sayesinde mümkündür ya da platformların önerdiği depolama ve satış sistemi sayesinde: Fulfillment.

Çoğu platform işletmelere “fulfillment” imkanı sağlamaktadır. Fulfillment ingilizcede “yerine getirme, uygulama” anlamına gelmektedir. Ancak e-ticaretteki karşılığı ürünlerinizin satışı ile ilgili tüm süreçlerin üçüncü bir şirket tarafından sağlanmasına karşılık gelmektedir.

İşte Marketplace Marketing’i klasik e-ticaretten ayıran nokta burasıdır.

Ürünlerinizi satışın yapıldığı platformun depolarına sevk edersiniz. Burada ürünlerinizin platforma uygun fotoğrafları çekilir ve gerekli paketlemeleri yapılır. Size ait kurumsal paketlerin kullanılabileceği gibi, platform markası altında da paketleme yapılabilmektedir. Ürününüz sipariş aldığında platform çalışanları gerekli barkodları yapıştırır ve kendi kargo servisi ile nihai kullanıcıya ulaştırırlar. Ürün teslim edildikten sonra ise iade süresi beklenir. Bu süre içerisinde iade gerçekleşir ise platform ürünü geri alır ve satışa hazır bir biçime getirerek yeni paketlemesini yapar ve muhafaza alanına iletir. Herhangi bir iade gerçekleşmez ise bu süreyi takip eden 7 iş günü içerisinde platform komisyonunu kestikten sonra ürün bedelini ilgili işletmenin hesaplarına aktarır.

Yeni Nesil Toptan Satış

Yukarıda kaba hatları ile çizdiğimiz iş akış şeması ilk bakışta basit bir ticari akış olarak gözükebilir. Pek çok platformun günlük ziyaretçi sayısı en az 1 milyon kullanıcıdır. Güçlü ve güvenilir platformlarda bu sayı 3 milyona kadar çıkmaktadır. 2019 yılında Rusya merkezli “Wildberries” şirketinin ortalama günlük ziyaretçi sayısı 3,4 milyon kişi olmuştur ve her 1 saniyede 16 sipariş alınmaktadır.

Bu sistem orta büyüklükteki üretim işletmeleri için yeni ve daha kazançlı bir satış mecrası yaratmaktadır. Geleneksel toptan ticaretin risklerini ve sürdürülebilirlik sorunlarını ortadan kaldıran “Marketplace Marketing”, farklı ülkelerde pazarlama ve dağıtım gibi problemli hususları da kolayca çözme imkanı sağlamaktadır.

İŞTEŞ, 11 ülkede bu sistemi nihai kullanıcıya uygun üretim yapan ve gerekli sertifikalara sahip her Türkiyeli işletme için erişilebilir kılmaktadır. Daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçmeniz yeterlidir.

Devamını oku

İhracatı Artırmak İçin Neler Yapılmalıdır?

Bir ülkenin ekonomik anlamda kalkınması kurduğu dış ticaret dengeleri ile doğrudan ilintilidir. Kişi başına düşen milli gelir oranının yüksek olabilmesi için de o ülkede ihracatın artırılması gerekmektedir.

Türkiye’deki ekonomik durum mercek altına alındığında dengeyi sağlamanın ve krizi aşmanın en sağlam yolunun üretimi artırmak ve üretilen ürünlerin ihracatını yapmak olduğu söylenebilir. Bunu yapmak için de şirket ve kuruluşların yeni ve güçlü pazarlama stratejileri geliştirmeleri,  ilgili noktalarla işbirliği içine girmeleri ve pazar payını artırmaya odaklanmaları gerekiyor. 

Bir ülke için sağlıklı ve dengeli seyreden bir ekonominin olmazsa olmazı olan ihracatı artırmak için neler yapılmalıdır, ne gibi bir yol haritası oluşturulmalıdır gelin daha detaylı bakalım.

Üretilen ürün yahut hizmetin nereye satılacağının kararlaştırılması ihracattaki ilk adım olmalıdır. Bu adımı atmadan önce de rakiplerin dikkatlice mercek altına alınması ve pazar araştırmasının yapılması gerekiyor. Bu noktada kıyas yapabilmek önemli. Tüm ticari veri kaynakları gözden geçirilerek analiz edilecek ve mevcut pazarlar tanımlanacak. Kendi şirketinizin muadili ürünlerin ve/veya hizmetlerin tüketim rakamlarını bilmek ve olası yeni pazarların büyüme oranlarını hesaplamak da oldukça önemli bir adım. Bitmedi. Bir önemli adım da seçilen pazara mahsus olan tüm bilgiler, kültürel ve sosyal yapı, o toplumun kültürel vizyonu ve görenek mirası süzgeçten geçirilerek kavranmalı. Pazarda yer alan rakipleri tanımak ve doğru adım atabilmek için bu süreci de iyi yönetmek gerekiyor.

İhracatı artırmak için neler yapılmalı sorusunun yanıtları arasında planlama da var. Yani bir diğer adım planlama olmalı. Her konuda olduğu gibi ihracat konusunda da doğru ve isabetli planlama şarttır. Bir firma olarak personelinizin yapacağınız planlamaya entegre olup olamayacağını da kestirmek zorundasınız. Yapacağınız planla işgücünüz örtüşmeli.

Peki yeni açılacağınız pazarın taleplerini karşılamaya yetecek üretim kapasiteniz var mı? Eğer yanıtınız hayırsa üretim seviyenizi artırmakla işe başlamalısınız. Ürünlerin paketlemesinden, etiketlenmesine kadar her detay titizlikle gözden geçirilmeli ve ona göre bir yol haritası oluşturulmalıdır.

İhracatı artırmak için neler yapılabilir sorusuna yanıt ararken sıra geldi operasyon aşamasına… Yeni açılacağınız pazarı ziyaret ederek ürünlerinizi belli zamanlarda açılan ticaret fuarlarında görücüye çıkartın ve yeni müşteri ağı oluşturun. Bu sıcak temas işleyişi de kolaylaştıracaktır. Pazara giriş yapma aşamasında ya doğrudan satışa odaklanabilir ya bir distribütör firma kullanabilir ya da satış mümessili ile çalışabilirsiniz. Hatta isterseniz ortak bir girişimci de bulabilirsiniz. 

Hemen hemen hiçbir iş reklamsız olmaz. Pazarda parlamak ve dikkat çekmek için hedef kitleye ulaşma yolunda en etkili yöntem olan reklamdan faydalanmalısınız. Reklam için geniş bir bütçe ayırmanız gerekebilir. Ama bunun dönüşünün hızlı ve kesin oluşunu hesaba katarak hareket ederseniz kazançlı çıkarsınız. Yanı sıra bir de hedef pazarın anlayacağı dilde bir web sitesi oluşturursanız tanınırlığınız daha da artacaktır. Linkedin, Facebook ve Twitter gibi yaygın sosyal medya platformları da hem son derece hızlı hem de herhangi bir meblağ ödemeden sizi hedef kitlenizle buluşturacaktır.

İhracat yapılacak ülkelerdeki yasal prosedürleri bilmek de hem işleyişin kolay hem de güvenli olmasını sağlar. Ürün uyumluluk ve sorumluluk belgeleri ile gerekli sertifikaların yurtdışında geçerli olup olmadığı iyi kontrol edilmeli, mülkiyet hakları iyi analiz edilmeli.

İhracatın artırılabilmesi ve sürdürülebilir olması için müşteri ile düzenli bir iletişim kurmak, müşterileri bekletmemek ve teslimatların söz verilen tarihte yapılması sağlam bir referans oluşturacaktır.

Ve en önemli husus da ihracat süreci ne kadar başarılı yönetilmiş olursa olsun asla rehavete kapılmamak; diğer hedef kitleleri belirlemek, potansiyel kitleleri takip etmek, fuar ziyaretlerini sürdürmek ve edinilen deneyimleri diğer pazarlarda kullanmaktır.

İhracatı artırmak için neler yapılmalı sorusunun en vurucu yanıtı da şudur; Kendinizi tanıyıp güçlü ve zayıf yönlerinizi gördükten sonra ihracat yolundaki başarınız da daha sağlam bir temel üzerinde yükselecektir.

Devamını oku

İhracatın Dijitali: E-İhracat

Türkiye’deki başarısını yurt dışındaki pazarlara taşımak isteyen markaların karşısına çıkan çok sayıda bilinmeyen, markaların büyüme adımlarını yavaşlatıyor. Digital Exchange CEO’su Emrah Pamuk, doğru bir pazar analizi ve dijital pazarlama çalışmalarıyla yurt dışının sanıldığı kadar uzak olmadığını söylüyor.

Türkiye’de pazar doygunluğuna ulaşan markalar, büyüme çabalarını yeni pazarlara açılarak sürdürmek istiyor. Kur etkisiyle gelirlerinde çarpan etkisi yaratmak ve tüketici tabanını genişletmek isteyenler için de e-ihracat öne çıkan konulardan birisi haline geliyor. Diğer yandan yeni bir pazara giriş yapmak, markanın A’dan Z’ye yeniden inşa edilmesine varan kapsamlı bir çalışma gerektirdiğinden, bu durum şirketler için zorlu bir konuya dönüşüyor.

Bünyesindeki ihracat.in ve 2gethersocial gibi girişimlerle markaların dijital pazarlama aktivitelerini küresel ölçeğe taşıyan Digital Exchange CEO’su Emrah Pamuk, “Yeni bir ülkede satış yapmak çok büyük fırsatlar barındırıyor. Çok daha fazla yeni müşteriye erişebilmek ve satışları dövizle yapmak iştah açıcı olsa da ürünleri ve markayı sıfırdan anlatmak, yerel bir pazarlama stratejisi oluşturabilmek ciddi bir çalışma gerektiriyor. Ancak markaların gözü korkmamalı, çünkü dijital ortamda bu çalışmaları yapmak geleneksele göre çok daha kolay ve az daha az zaman alıyor. Dijitalin sunduğu imkanları düşününce, yurt dışı aslında o kadar da uzak değil” dedi.

 

Pazar analizi neden gerekli? 

Digital Exchange’in bu yıl içerisinde tanıttığı girişimlerden ihracat.in, sunduğu platform ile marka tescilinden e-ihracatla ilgili teşviklere, yapay zeka destekli pazar araştırmalarından dijital fırsatların tespit edilmesine, e-ticaret sitesi hazırlanmasından sosyal medya çalışmalarına, pazar yeri yönetiminden medya planlamaya kadar her aşamada markaların yanında yer alıyor.

Pamuk, “Yurt dışında satış yapmak isteyen şirketler için ilk aşamada pazar analizi kritik öneme sahip. Dünyanın ilk yapay zeka tabanlı ihracat analiz, müşteri eşleştirme ve ihracat planlama araçlarının da entegre olduğu ihracat.in ile kurumların yeni pazarlama açılmasına, ihracata başlamasına ya da halihazırda e-ihracat yapan şirketlerin işlerini büyütmesine yardımcı oluyoruz” şeklinde konuştu.

Şirketler, yurt dışında influencer bulmakta zorlanıyor. Dijital pazarlama çalışmalarında son dönemin en çarpıcı başlıklarından olan influencer marketing de hızlı ve etkili sonuç almak için yaygın şekilde kullanılıyor. Pamuk, yeni bir pazarda hangi influencer ile ne şekilde çalışacağının bilinmemesinin bu aşamada şirketlerin önünde bir engel olduğunu belirtirken, 2gethersocial platformları ile bilinmeyenleri en aza indiren bir sistem izlediklerini ekledi.

Kısa sürede 126 ülkedeki on binlerce influencer’ı, sosyal medya gruplarını ve içerik dağıtım kanalını bir araya getiren 2gethersocial, markalara dünyanın dört bir yanında dijital pazarlama hizmetleri verebiliyor. Şirketin ağında, mikro ve makro influencer’ların yanı sıra ünlüler de yer alıyor. Bu tip çalışmalarda genelde Instagram’ın hedeflenirken, 2gethersocial, hedeflenen ülkelerdeki sosyal ağ tercihlerine göre farklı çözümler oluşturarak, daha kapsamlı bir çalışma gerçekleştiriyor.

Platform, ekibe katılacak influencer’ları içerik kalitesi, eski çalışmaları ve erişim sayıları kadar, farklı ölçüm araçlarıyla da değerlendirerek ağa ekleme kararı alıyor. Gelir paylaşım modeli ile çalışan 2gethersocial altyapısı, şeffaf yaklaşımla hareket ederken detaylı ölçümleme ve yüksek performanslı çalışmalarını, nispeten düşük maliyetle sunuyor.

Devamını oku

İhracat Müşterisi Bulmak

İlk adım her zaman için en önemli adımdır. “Müşteriyi Bul – Satışı Kapat – Ürünü/Hizmeti Teslim Et -Tekrar Sat” şeklinde kabaca formüle edeceğim ihracat satış döngüsünün en önemli aşaması haliyle ilk adım olan müşteri bulmadır. Müşteriyi bulmadan ne kadar mükemmel bir ürüne sahip olduğunuzun veya ne kadar iyi bir satışçı olduğunuzun hiçbir önemi olmaz. Öncelikle onlarca ülke içerisindeki belki yüzlerce firma arasından olası müşterilerinizi tespit etmelisiniz. Basit gibi geliyor olabilir ama potansiyel bir müşteriyi mümkün olan en kısa zamanda bulmak bilgi, tecrübe, ustalık ve bazen de gelişmiş sezgiler gerektirir.

Bu konu iki yönlü de işlenebilir aslında. Birincisi siz müşteriyi bulursunuz. İkincisi ise müşteri sizi bulur – ki en güzeli de budur. Tedarikçi arayışındaki potansiyel bir müşterinin sizi bulması durumunda genellikle satışı çok daha kolay ve daha hızlı gerçekleştirebilirsiniz. Dolayısıyla müşteriler için bulunabilir/erişilebilir olma çalışmalarının konu içerisinde önemli bir yeri vardır.

Aşağıda belli başlı müşteri bulma yöntemlerini sıraladım.

1. Sade ve İşlevsel Bir Web Sitesi

Burada iki önemli konu var. Birincisi, potansiyel bir alıcı internette arama motorlarını kullanarak sizinle ilgili bir ürün veya hizmeti aradığında sizi bulabilmelidir. İkincisi ise, sizi bulduğunda web sitenize bakarak iyi bir izlenim edinebilmesi gerekir.

Sitenizin arama motorları ile uyumlu ve profesyonel bir tasarıma sahip olduğuna emin olun.

2. İçerik

Şirketiniz ve sektörünüzle ilgili paylaşımlar yapacağınız bir blogunuz olsun. Yeni bir ürün mü piyasaya sürüyorsunuz, bir fuara mı katılıyorsunuz? Hemen bir blog yazısı hazırlayıp yayınlayın.

Blogu kendi siteniz üzerinde çalıştırabilir, Google Blogger gibi servisleri kullanabilir, başka bloglara misafir yazar olabilir veya bir blog yazarı ile anlaşıp hakkınızda yazılar yazdırabilirsiniz.

Blog çok güçlü bir medyadır, mutlaka kullanın.

3. Sosyal Medya

Facebook, Twitter, LinkedIn, YouTube gibi belli başlı sosyal medya sitelerinde firmanızın sayfasını oluşturun.

4. Global ve Yerel Firma Rehberleri (B2B Siteler)

Bizbey, Europages, Kompass, Export Bureau gibi küresel B2B siteler ve kaliteli yerel firma rehberlerine kayıt olun.

5. İnternet Reklamları

Google ve Yandex’te anahtar kelimelerinize uygun reklamlar verin. Alanınızla ilgili kaliteli niş sitelere reklam vermek de çok işe yarar.

6. İnternet Araması

Burada iki temel yoldan birisi Google, Yandex, Bing gibi arama motorlarını kullanarak aramalar yapmak, bir diğeri ise küresel ve yerel B2B portallara, online firma rehberlerine, Trade Map gibi gümrük datası sunan web servislerine ve benzeri ticari bilgi kaynaklarına bakmaktır. Bu aramayı sosyal medya cephesine de taşıyabilirsiniz.

7. Ticaret Müşavirlikleri

Yurtdışındaki ticaret müşavirlerimize yazıp potansiyel müşteri bilgisi talep edebilirsiniz. Kimisi size incelemesi zahmetli, alakasız bir Kompass listesi gönderirken, kimisi de tam işinize yaracak bir liste gönderebilir. Denemeden bilemezsiniz. Öncelikle onlara tam olarak ne istediğinizi doğru ve net bir şekilde izah etmeniz gerekir.

Benzer şekilde, yabancı ülkelerin Türkiye’deki ticaret müşavirlerine kendinizi tanıtmanızda da fayda vardır.

8. Ticaret Heyetleri

Ticaret heyetlerinin aktivitelerini takip edin. Bu heyet aktiviteleri genellikle ihracatçı birlikleri, ticaret odaları ve ticaret derneklerinin bir organizasyonu olarak karşımıza çıkar. Bir heyetin içerisinde yurtdışına gitme veya Türkiye’yi ziyaret eden bir heyet ile buluşma doğrudan müşterinize ulaştırmasa dahi orada tanıştığınız kişiler sizin için ilginç olanaklara yol açabilir.

İhracatçı birliklerinin, ticaret odalarının ve ticaret derneklerinin email gruplarına üye olarak bu heyet aktivitelerinden haberdar kalabilirsiniz.

9. Fuar ve Etkinlik Katılımı

Tanıtımı iyi yapılan, iyi duyurulan fuarlara katılmayı düşünebilirsiniz. Fuar katılımı ürünlerinizi sergileyebileceğiniz, potansiyel müşterilerle doğrudan görüşebileceğiniz, hatta onlarla hemen oracıkta iş anlaşmaları yapabileceğiniz, “bu pazarda biz de varız” diyebileceğiniz etkinliklerdir.

10. Pazar Araştırması Gezileri

Pazar araştırması gezileri ihracat işinin olmazsa olmazıdır; yeni müşteriler bulmak, eskileri tutundurmak, potansiyel alıcıların ilgisini çekmek, pazar hakkında bilgi toplamak için mutlaka araştırma gezileri yapın.

Bu geziler ile bazı “hayalet” alıcıların varlığından da haberdar olursunuz. Mesela Rusya, Ukrayna ve birçok Afrika ülkesinde bazı büyük alıcılar vardır. Bunların web siteleri olmaz, onları internetten bulamazsınız. Bazılarının kartviziti bile yoktur. İşte böyle müşterileri ancak o pazarı gezerek ve bilgi toplayarak bulabilirsiniz.

11. Sektörel Yayınlar

Sektörel yayınları (dergiler, gazeteler, rehberler, web portalları) iki şekilde kullanabilirsiniz. Birincisi, reklam verirsiniz – bu, potansiyel müşterilerin dikkatini çekmek yanında sizi yayıncılarla arkadaş da yapar. Bazı yayıncılardan pazar aktörleri hakkında harika bilgiler alabilirsiniz. Eğer onların reklam vereni olursanız bu bilgileri size seve seve sağlayacaklardır.

İkincisi, bu yayınları inceleyerek müşterilerinizi bulabilirsiniz. B2B bir ticaret söz konusu olduğuna göre sizin müşterileriniz de kendi müşterilerine ulaşmak için bir takım sektörel dergi ve gazetelere reklam veriyor olabilirler. O yüzden sektörel dergileri incelemek sizi olası müşterilerinize götürebilir. Benzer şekilde fuar kataloglarını ve internet reklamlarını da bu gözle inceleyebilirsiniz.

12. Online ve Offline İş Networkleri

Bu networkler online veya offline, yerel veya küresel, dernek veya şirket statüsünde olabilirler. Amaçları üyeler arasında etkileşim yaratmak, bir birlik olarak hareket etmenin avantajlarından üyelerini faydalandırmaktır. Sadece bir iş ilişkisinin bile yaratabileceği imkânları düşünürseniz bu networkler için ödeyeceğiniz üyelik bedellerinin hiçbir önemi yoktur.

Yukarıda saydığım müşteri bulma yollarının sadece bir başlıktan ibaret olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde. Her bir başlık kendi içinde kitaplık konuları barındırır. Mesela, internet reklam dediğimiz şeyin kendisi bir bilim dalı olmuştur neredeyse.

Yoğurdu yeme biçimi burada önemli. Mesela, fuarlar harika platformlar olabilir ama yanlış bir fuar seçimi umduğunuz sonuçları vermeyeceği gibi size zaman ve para kaybettirecektir. Benzer şekilde iyi planlanmamış bir pazar araştırması gezisi istenen sonucu vermeyecektir. Dolayısıyla, bazen tüm bu yöntemleri aynı anda kullanmaya çalışmak yerine belli bir süre sadece bir veya iki tanesine yoğunlaşmak ve orada uzmanlaşmak daha iyi sonuçlar getirebilir.

 

Devamını oku

KOBİ’ler İhracatta Neden Başarısız Oluyor?

İhracatçı olma yolundaki KOBİ patronlarının ve girişimcilerin en çok yaptığı bazı hataları derledik.

İhracat Yolunda En Fazla Yapılan 10 Yanlış

#1 Hocayı seçmemek.
Sizin geçmeyi planladığınız yollardan daha önce defalarca geçmiş kişilerden yol göstericilik ve destek almamak; yüzlerce danışman, eğitim, kitap arasından kendileri için doğru olan hocayı seçememek veya daha da kötüsü hiç seçmemek.

#2 Kararlılık göstermemek.
İhracat yolculuğunun bir firmayı doğal olarak yönlendirdiği gelişme, yenilenme, standartlaştırma, sertifikalandırma, pazarlama, markalaşma ve benzeri gerekliliklerin yerine getirilmesi ve sorunlara çözüm üretilmesi konusunda yeterince güçlü bir kararlılık gösterememek.

#3 Amaç belirlememek.
Amaç ve hedefler belirlememek; başka bir deyişle nereye ulaşmak istediğini bilmemek.

#4 Global düşün(e)memek, diğer bir deyişle vizyonsuzluk.
İhracatı sadece iç piyasa kötüye gittiği zamanlarda hatırlamak veya iç piyasa iyi gittiğinde ihracatı ihmal etmek.

#5 İşleri önceliklendir(e)memek.
Kısıtlı kaynaklara sahip olmanın yanında başarılacak hedefler ve aşılacak engeller çok ve çeşitli iken bir strateji gözeterek önceliklendirme yap(a)mamak.

#6 İşleri doğru insanlara teslim etmemek.
İhracat yöneticisinden danışmanına, gümrükçüsünden lojistikçisine işin ehli ve güvenilir insanlarla çalışma konusunda titiz ve adil davranmamak.

#7 Tek bir pazara bağlı kalmak.
Sadece belli bir ülkeye veya coğrafi bölgeye tamamen yoğunlaşmak ve diğer pazarlara neredeyse hiç ilgi göstermemek.

#8 Bir veya birkaç müşteriye bağlı kalmak.
Sadece bir veya birkaç büyük müşterinin toplam iş hacminde en büyük paya sahip olmasına izin vermek ve müşterileri çeşitlendirme yoluna gitmemek.

#9 Gösteriyi bırakmak.
Belli bir müşteri portföyü yapıp ihracat satışlarını tatmin edici seviyelere getirdikten sonra tabir caizse gevşemek; yenilikçiliği, pazar araştırmasını, pazarlamayı, reklamı, ekibi, pazarı, hatta müşteriyi bile daha az umursar hale gelmek.

#10 Kazan-kazan prensibini benimsememek.
Müşteriler, distribütörler, acenteler, çözüm ortakları, çalışanlar veya herhangi bir iş partneri ile olan ticari ilişkide kazan-kazan ilkesi çerçevesinde düşünmemek.

 

Devamını oku

Dijital Pazarlamada İletişimin Önemi

Dijital pazarlama çağın en trend yaklaşımlarından birisi ve elbette kendine has kuralları var. Dijital pazarlamada belli başlı strateji ve planları hayata geçirmeniz gerekiyor. Dijital pazarlama planı geliştirdiğinizde işlerin daha kolay ilerlediğini de göreceksiniz.

Belirgin bir pazarlama planı olan şirketlerin pazarlama planı olmayan şirketlere göre daha hızlı ilerleme kaydettikleri saptanmış.

Dijital pazarlamada iletişim stratejisi hazırlamak için ilk şart iyi bir ekip oluşturmaktır.

İzlenecek ikinci yol ise şirketin yıl içindeki gelir hedeflerini tanımlamak olmalı.

Stratejideki diğer adımlardan biri de rakip analizidir. Rakipleri incelemek, gözlemlemek kendi eksi ve artılarınızı görme yolundaki en önemli adımlardan biridir.

Nasıl bir kitleye hitap edeceğinizi bilmek ve müşteri profilini belirlemek de iletişim stratejilerinde önemli bir yere sahip.

Dijital pazarlama stratejileri oluştururken hedef kitleye nasıl bir duygu yansıtmanız gerektiğini iyi düşünmelisiniz.   

Hedef kitleyi iyi analiz etmek ve ona göre reklam, metin ve görsel hazırlamak gerekmektedir.

Geçmişi unutmamak geleceğe yapılacak yatırımların isabetli oluşunu da belirler. Daha önceki pazarlama faaliyetlerinizi etraflıca analiz ettiğinizde gelecekteki stratejilerinizi daha sağlam temeller üzerine oturtmuş olursunuz.

Sizinle ilgili yorumlar son derece önemli. Satış ve pazarlamada en önemli etkenlerden biri de referanstır. Sunduğunuz ürün ya da hizmet ne kadar iyi olursa olsun sosyal medyada sizinle ilgili yazılan yorumlar iyiyse bu işinizin yolunda gideceğinin en kuvvetli göstergesi oluyor. Dijital platformda markanız ile ilgili yapılan tüm yorum ve aktiviteleri titizlikle takip etmelisiniz. Dijital pazarlamanın aynı zamanda bir marka stratejisi olduğunu da unutmamalısınız. Doğru strateji ile markanızı parlatacağınızdan emin olmalısınız. Dijital pazarlama stratejilerinizi mutlaka gelir elde etme üzerine oturtmalısınız ki çabalarınız boşa çıkmasın.

Kendi şirketinizi çok iyi tanımalı, şirketin misyonunu, vizyonunu, hedeflerini iyi bilmelisiniz ki ona göre bir strateji oluşturup uygulayabilesiniz.

Kendi markanızı tanımak için SWOT analizi yapabilirsiniz. Böylelikle kendi markanızı daha rahat analiz etmiş olursunuz. Dijital pazarlama stratejileriniz markaya özgü olmalı ve onu yansıtmalıdır. SWOT analizi ile şirketinizin güçlü ve zayıf yönlerini tanır, fırsat ve tehditleri öngörürsünüz.

Tüm bu hususlar bir araya geldiğinde size dijital pazarlamada iletişim stratejilerinin ana hatlarını vermiş olur ve işiniz bundan sonra çok daha kolay ilerler.

Devamını oku

İhracat Fiyatı Verirken Nelere Dikkat Etmeli?

Teslim Şekli

Daha önceki yazıda da belirtildiği üzere teslim şekli, fiyatı etkileyen konulardan biri. FCA Denizli ile FOB İzmir teslim şekli arasında iç nakliye farkını dikkate almak gerekiyor. Özellikle ürün hacimli/ağır bir ürün ise ve/veya ürün değeri düşük ise iç nakliye maliyeti, birim fiyatı ciddi oranda etkileyebilir. Bu nedenle müşteri fiyat teklifi istediğinde teslim şekli konusunda net olmak ve fiyatı ona göre dikkatli şekilde hesaplamak gerekiyor.

Ödeme Yöntemi & Vadesi

Ödeme yöntemine göre de verilecek fiyat değişecektir. Bazı firmalar bunu dikkate almasa da basiretli bir tacir olarak ödeme yöntemini dikkate almalıyız. Zira mal mukabili ihracat ile akreditifli ihracat arasında ödeme riski farklıdır ve bu riskin de fiyatta bir karşılığı olmalıdır. Benzer şekilde müşterinin istediği vadeye göre de fiyatı revize etmekte fayda var. 30 gün vadeli ödeme ile 90 gün vadeli ödemedeki fiyatlar farklı olmalı, paranın bir maliyeti var. Siz aradaki 60 gün için kredi kullanmasanız da üretip ihraç ettiğiniz ürünün parasını vade sonunda alacaksınız. Bu vade içinde de diğer faaliyetlerinizi finanse edeceksiniz. Bu nedenle müşterinin talep ettiği vade için fiyatı farklılaştırmayı unutmayınız.

İhraç Ülkesi

Müşteriniz ile görüşürken teslim şekline göre fiyat vermeniz gerektiğini belirtmiştik. Bazı firmalarda sadece teslim şekli konuşuluyor fakat hatalı bir şekilde teslim yeri belirtilmiyor. Teslim şeklindeki yazılardan da hatırlanacağı üzere teslim şekillerinden sonra mutlaka bir yer adı belirtilir. CFR teslim şekli tek başına kullanılmaz; CFR Venice, CFR Hamburg şeklinde yer adı ile birlikte kullanılır. Müşteriniz CFR teslim şekli ile fiyat istediğinde teslim yerini de öğrenmenizi öneririm. Zira bazı ülkeler ürünün ithalat sürecinde farklı sertifikalar/evrak talep edebilirler. Talep edilen bu belgelerin de maliyetleri yüksek olabilir ve/veya bu belgeyi/sertifikayı o yükleme için temin etme imkanı olmayabilir. Bu nedenle teslimat ülkesini de teklif aşamasında öğrenmenizi öneririm.

Ambalaj / Miktar

Müşterinin istediği ürün miktarı ve talep ettiği paketleme seçeneği de fiyatınızı doğrudan etkileyen unsurlardandır. İhracatta bazı maliyetler sabit olduğu için (Yükleme, gümrükleme, sertifika, vb) düşük miktarlı siparişlerde birim maliyetiniz yüksek olacaktır. Eğer mümkünse minimum sipariş miktarınızı belirleyerek müşteri ile baştan bu bilgiyi paylaşabilirsiniz. Salça ihraç eden bir firmanın minimum sipariş olarak 1 ton demesi gibi veya havlu ihraç eden bir firmanın minimum 1.000 adet siparişi tercih etmesi gibi.

Minimum sipariş miktarının yanı sıra ambalaj maliyeti de sizin fiyatınızı etkileyecektir. Zira küçük ambalajlarda daha çok işçilik/elleçleme maliyeti olacaktır. Bu duruma örnek olarak kuru incir sektörünü verebilirim. Küçük ambalajlı ürünler tercih edildiğinde kg fiyatı daha yüksek olmaktadır.

Sonuç

İhracatta fiyat verme aşaması, sipariş alma ve alınan siparişten ne kadar kâr edeceğinizi öngörme anlamında çok önemlidir. Üzerinde mesai harcanması gereken bir konudur. İşin içine döviz kurunu öngörme gibi durumlar da girmektedir. Başlangıçta hesaplamada dikkate alınması gereken bazı noktalar gözden kaçabilir veya beklenmeyen maliyetler çıkabilir (konteynerin kırmızı hatta düşmesi gibi). Tecrübe kazandıkça bu hususlar da dikkate alınarak daha özenli fiyat vermek mümkün olacaktır.

Devamını oku

Mikro İhracat

Mikro ihracat, birçok sektörde yoğun olarak kullanılan bir ihracat yöntemi. Ağır olmayan ve mal değeri yüksek olmayan ürünler için gümrükçü, nakliyeci ve sigortacı ile organizasyon yapmaya gerek kalmadan ihracat yapabiliyorsunuz. Neredeyse kargoya verir gibi ürünü teslim ediyorsunuz ve bu şekilde ihraç ediliyor.

Alışılmış ihracattan biraz farklı.

Mikro ihracat, brüt ağırlığı 150 kg ve 7.500 EUR tutarına kadar olan ürünler için ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) ile yurt dışına mal satışına verilen isim. Ekspres taşıyıcı olarak nitelenen firmalar sayesinde mikro ihracat yapmak mümkün. Ekspres taşıyıcı ile DHL, TNT ve UPS gibi firmalar kastediliyor.

Mikro ihracatta düzenlenen bir gümrük beyannamesi yok. Zira mikro ihracatta gümrük müşaviri yok. Onun yerine ekspres taşıyıcılar tarafından düzenlenen ETGB var. Bu belgeyi, gümrük müşavirlerinin düzenleme yetkisi yok.

Bu belge, basılı bir belge de değil. Adı üzerinde elektronik ortamda düzenlenen bir belge.

Nasıl Mikro İhracat Yapılır?

Mikro ihracat yapabilmek için taşıyıcı firmalara temsil yetkisi, iş emri, Türkçe faturanın aslı ve yurtdışına hazırlanan ticari fatura ibraz edilmeli. Ürünler de hazırlanarak taşıyıcıya teslim ediliyor. Diğer tüm işlemleri taşıyıcı firma hallediyor. Ülke bazında ATR gibi bir belge gerekli ise o belgeyi de taşıyıcı firmalar hazırlıyorlar.

ETGB ile KDV iadesi

Bazı firmalar mikro ihracat yapmaları durumunda gümrük çıkış beyannamesi olmadığı için KDV iadesi alamayacaklarından endişe ediyorlar. İhracat yaptığınız sürece KDV iadesi alma imkanınız var. Mikro da yapsanız KDV iadesi almak için ETGB ve fatura ile birlikte Maliye’ye başvuruyorsunuz. Diğer işlemler aynı şekilde ilerliyor. Bu konuda mali müşaviriniz de size detaylı bilgi verecektir. Üzerine basarak söylemek istediğim husus, mikro ihracat yaptıktan sonra da KDV iadesi almanız mümkün.

Mikro İhracat – Kimler Kullanabilir?

Bu ihracat şekli özellikle yükte ve pahada hafif ürün üreten sektörler için oldukça mantıklı. Denizli’de küçük ölçekteki birçok tekstil firması ihracatlarını bu şekilde gerçekleştiriyor. Birkaç koli havlu, peştamal, Buldan bezi ihraç eden firmalar bu sayede karışık geldiğini söyledikleri işlemlerden kaçınabiliyorlar. Tekstil aksesuarları, yedek parça sektörleri de bu kolay sistemden yararlanabilirler.

Bunlara ilave olarak e-ihracat yapan firmalar da kurye şirketler ile gönderim konusunda bir anlaşma yaparak tüm dünyaya ürünlerini satma imkanına kavuşabilirler.

Sektörünüze göre bu şekilde ihracatı da düşünmenizi öneririm. Tabi ki burada aldığınız siparişlerin miktarı da önemli. Her bir sipariş 150 kg ve 7.500 EUR altında olmalı. Ağırlık veya sipariş tutarı bu değerleri aşıyor ise alışıldık şekilde gümrük beyannamesi açılarak ihracat sürecinin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Devamını oku

İhracat…Neden?

Türkiye’de birçok KOBİ ve büyük ölçekteki firmalar, ihracat yapmak istiyor, ihracatlarını artırmak istiyor. Benden bu konuda destek talep eden firmalara ilk olarak şunu soruyorum:

“Neden ihracat yapmak istiyorsunuz?

Bu konuya firma yetkilileri farklı cevaplar veriyor. Kimisi daha fazla satmak istediğini, kimisi daha kârlı satmak istediğini, kimisi de riski dağıtmak için ihracat yapmak istediğini belirtiyor. Her firmanın kendine göre sebepleri olması çok güzel.

Bu soruyu sorduğumda dikkatimi çeken husus ise birçok kişinin bu soru ile karşılaşana kadar bunu kendilerine sormamış olmaları.

Neden ihracat yapılır?

Bir firma neden ihracat yapmak isteyebilir? İhracatın faydaları olarak da nitelendirilebilecek bu konulara beraber bakalım:

  • Daha fazla ciro?
    İhracat, firmanın cirosunu artırır, eğer buna uygun kapasitesi var ise. Farklı ülkelere, farklı firmalara ilave satışlar yapmak firmanın daha fazla ciro yapmasını sağlar. İhracat yapmayı daha fazla ciro yapmak için mi istiyorsunuz?
  • Daha fazla kâr?
    İhracat fazla ciro anlamına geldiği gibi ilave kâr anlamına da gelebilir. Türkiye’de düşük kâr marjı ile sattığınız ürünleri, yurt dışına daha yüksek marjlar ile satabilirsiniz. Tabi ki doğru dağıtım kanalı ve doğru müşteriyi bulduysanız. Bu konu da, sizi ihracat yapmaya itebilir.
  • Kapasite artırım/kullanım?
    Yapılacak ihracat sayesinde kapasite kullanım oranınızı artırabilir ve ürün başına birim maliyeti düşürebilirsiniz. Bu sayede hem verimliliğiniz artar hem de ürün başı kârlılığınız artabilir. Kapasiteniz dolu/doluya yakın ise ihracat talepleri sayesinde kapasitenizi artırmayı düşünebilirsiniz. Bu sayede satış hacminizi artırmanın yanı sıra istihdama da fayda sağlarsınız.
  • Döviz geliri?
    Firmaları ihracata yönelten bir diğer konu da döviz geliri elde etmeleri. Özellikle maliyet kalemleri arasında döviz girdileri var ise sağlayacakları döviz geliri sayesinde maruz kaldıkları kur riskini azaltabilirler. Döviz girdileri olmasa da sağlayacakları döviz geliri sayesinde kârlılıklarını artırmayı seçebilirler.
  • Gelişim?
    İhracata başlayan firmalarda gözlemlediğim bir konu da firmanın birkaç sene içinde farklı bir yere ulaştığı. Daha önce sadece ulusal pazarda rekabet eden firma, uluslararası arenaya (er meydanı) çıktığında kendini geliştirmeye “mecbur” kalıyor. Bunu ürün geliştirme, maliyet azaltma, pazarlama stratejilerini gözden geçirme alanlarında yapmak mümkün. İhracat sayesinde hem firma hem de çalışanlar kendilerini güncel tutmak zorunda kalıyorlar.

Belirtilen başlıklar ihracata başlamak için sebeplerden bazıları. Çok daha farklı sebepleri olan firmalar mutlaka olacaktır. Önemli olan “İhracat yapmak istiyorum” demeden önce NEDEN ihracat yapmak istediğini bulabilmek. İhracat yapmak istiyorsunuz. NE sorusunun cevabını bulmuşsunuz. NEDEN yapmak istediğinizi düşünmeniz gerekiyor ki bu sayede NASIL ihracat yapacağınızı da planlayabilesiniz.

Bol ve yüksek kârlı ihracatlar diliyorum.

Devamını oku

Hizmet İhracatı

Hizmet İhracatı Nedir?

İhracat denildiğinde hepimizin ilk aklına gelen çoğunlukla mal ihracatı oluyor. Mal ihracatının yanı sıra ihracatın bir diğer önemli kalemi de hizmet ihracatıdır. Hafızalarımızda mal ihracatı kadar henüz yer etmese de hizmet ihracatı, birçok sektörü etkileyen potansiyeli çok yüksek bir kalemdir.

Hizmet ihracatı, Türkiye’de yerleşik bir firmanın, yurt dışındaki bir firmaya, KDV’den istisna tutularak döviz cinsinden verdiği hizmettir.

KDV Kanununun 11/1-a maddesi ile ihracat teslimlerinden ayrı olarak yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler KDV’den istisna edilmiştir.

Hizmet ihracatının KDV’den istisna olabilmesi için bazı kriterler bulunmaktadır. Bu detayları aşağıda bulabilirsiniz.

1- Hizmetin Türkiye’de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması,

2- Fatura veya benzeri nitelikteki belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi,

3- Hizmet bedelinin, döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi,

4- Hizmetten yurt dışında faydalanılması

şartlarının yerine getirilmiş olması gerekmektedir.

 

Diğer taraftan, 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (B) bölümünde ise yurt dışındaki müşteriler için gerçekleştirilen hizmetlerin, hizmetin gerçekleştirildiği dönemde, bedelin döviz olarak Türkiye’ye gelmesi beklenilmeden ihracat istisnası kapsamında beyan edileceği, ancak, bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan vergilerin KDV Kanununun 32’nci maddesi kapsamında iadesinin hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye gelmeden yerine getirilmeyeceği belirtilmiştir.

Buna göre, Türkiye’deki bir mükellef tarafından,

  • Yurt dışında faaliyet gösteren bir firmaya yurt dışındaki inşaatlara ilişkin olarak Türkiye’den verilen mühendislik, proje-taahhüt ve danışmanlık hizmeti,
  • Yurt dışındaki bir firmanın Türkiye’den ithal edeceği mallara ilişkin olarak Türkiye’de verilen kalite kontrol, barkodlama, elleçleme, aracılık, imalatçı seçimi, sipariş takibi vb. hizmetler

KDV Kanununun 11 ve 12’nci maddeleri ile konuyla ilgili genel tebliğlerdeki açıklamalar kapsamında KDV’den istisna olacaktır.

Hizmet ihracatı hangi alanlarda gerçekleşebileceğini ve hangi sektörleri kapsadığını aşağıda detaylı olarak bulabilirsiniz.

  • Yolcu Taşımacılığı Hizmetleri
  • Liman İşletmeciliği ve Yer Hizmetleri
  • Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri
  • Yük Taşımacılığı ve Lojistik Hizmetleri
  • Turizm ve Seyahat ile İlgili Hizmetler
  • Yazılım ve Bilişim Hizmetleri
  • Telekomünikasyon Hizmetleri
  • Sağlık Hizmetleri
  • Eğlence ve Kültür Hizmetleri
  • Eğitim Hizmetleri
  • Diğer İş Hizmetleri (Perakende, Gastronomi, Danışmanlık vb.)
Devamını oku